39,9931
4.257,72
10.116,83
28 Ekim 2025 Salı
Mersin’de Tecavüz İddiasında “Takipsizlik” Kararına İtiraz: Avukat Güner’den Sert Tepki; “Bu kadar delile rağmen dava açmamak hukuka aykırıdır.” Mersin’in tanınmış restoran sahiplerinden K.H. hakkında 29 yaşındaki Y.B.’ye yönelik “ilaç vererek cinsel saldırı” iddiasıyla başlatılan soruşturmada Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik (KYOK) kararı vermesi, tartışma yarattı. Mağdurun avukatı Semih Birol Güner, kararın “açıkça hukuka aykırı” olduğunu belirterek itiraz dilekçesi sundu.
“İlaç verildiği raporlarla sabit, cinsel saldırı ikrarla destekleniyor”
Av. Güven’in sunduğu itiraz dilekçesinde, olayın detaylarıyla birlikte savcılığın göz ardı ettiği unsurlar sıralandı. Avukat, mağdura şüpheli tarafından ilaç verildiğinin hem raporlarla hem de savcılığın kendi kararında kabul edildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Müvekkilime bilincini etkileyen bir ilaç verildiği sabittir. Şüpheli, cinsel ilişkiyi kabul etmiştir. Müvekkilin beyanları baştan sona tutarlı ve istikrarlıdır. Bu şartlarda ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi uyarınca kamu davası açılması gerekirdi.”
“Savcılık mutlak hakikat arayarak hata yaptı”
Güner, savcılığın “yeterli şüphe” oluşmasına rağmen “mutlak ispat” arayarak KYOK kararı verdiğini belirtti: “Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre savcının görevi, şüpheyi mahkemeye taşımaktır. Ancak savcılık, mahkeme gibi davranarak ‘kesin kanıt yok’ gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiştir. Oysa Yargıtay içtihatları açıktır; cinsel saldırı suçlarında kadının beyanı ve mevcut deliller kamu davası açmak için yeterlidir.”
“Kuvvetli suç şüphesi varken dosya 11 ay rafta bekledi”
Avukat, dosyanın 11 ay bekletildiğini ve şüpheli hakkında adli kontrol dahi uygulanmadığını da eleştirdi. Dosyada bulunan sperm kalıntıları, şüphelinin cinsel ilişkiyi kabulü, mağdurun 1 gün sonra yaptığı şikayet gibi unsurların “kuvvetli suç şüphesi” oluşturduğunu savundu. “Bu dosyada bırakın dava açılmamasını, deliller şüpheli hakkında tutuklama için dahi yeterlidir. Buna rağmen hiçbir koruma tedbiri uygulanmamıştır.”
“Resmî bilirkişi raporu yerine şüphelinin özel raporu esas alındı”
Güner, savcılığın kararında şüpheli tarafından ücretle hazırlatılan özel uzman raporuna dayanmasını “ağır bir hukuka aykırılık” olarak nitelendirdi: “Adli Tıp Kurumu raporu, bilinç kaybı konusunda tıbben kesin bir değerlendirme yapılamayacağını belirtmiştir. Buna rağmen savcılık, şüpheli tarafından parayla hazırlatılan sözde uzman raporunu esas almıştır. Bu durum, tarafsızlık ilkesine gölge düşürmüştür.”
“HTS ve görüntü kayıtları incelenmedi”
Dilekçede, şüpheli ile mağdur arasındaki telefon görüşme kayıtlarının (HTS) dosyaya eklenmemesi, ayrıca olaya ilişkin sunulan görüntülerin bilirkişi incelemesine gönderilmemesi de eleştirildi. “HTS kayıtları, kimin kimi aradığını açıkça gösterecektir. Ayrıca dosyada yer alan görüntülerdeki kişinin şüpheliyle birebir benzerlik taşıdığı açıktır. Buna rağmen bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.”
“Kadının beyanı esastır, kamu davası açılmalıydı”
Av. Semih Birol Güner, dilekçesinin sonunda şu çağrıda bulundu: “Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen bu suçta deliller yeterlidir. Kadının beyanı esastır ilkesi gereği, kamu davası açılması bir zorunluluktur. Bu nedenle hukuka aykırı KYOK kararının kaldırılmasını ve iddianame düzenlenerek davanın açılmasını talep ediyoruz.”
Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararına yapılan itirazın, önümüzdeki günlerde üst mahkeme tarafından değerlendirileceği öğrenildi. Mağdur Y.B.’nin avukatı Güner, “adaletin tecelli etmesi için hukuki süreci sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
Mersin’de tanınan bir restoran zincirinin sahibi olan iş insanı K.H. hakkında, genç bir kadına “uyutucu madde vererek cinsel saldırıda bulunmak” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kentte geniş yankı uyandırdı. İddialara göre, olayın üzerinden yaklaşık 11 ay geçmesine rağmen adli süreçte kayda değer bir ilerleme sağlanamadı.
Tanışıklık Restoranda Başladı
İddiaya göre olay, 12 Kasım 2024 tarihinde meydana geldi. 29 yaşındaki Y.B. isimli kadın, K.H. ile Toroslar ilçesine bağlı Gözne yolundaki bir restoranında tanıştı. Kısa süre sonra iki isim, Erdemli’deki başka bir restoranda akşam yemeği için buluştu. Genç kadın, yemek sırasında başının ağrıdığını ve iş insanının kendisine bir ağrı kesici uzattığını belirtti.
Y.B., ilacı aldıktan sonra bilincini kaybettiğini ve daha sonra bir otel odasında uyandığını iddia ederek, “Uyandığımda üzerim dağınıktı ve nerede olduğumu bilmiyordum” dedi. Şikâyetçi kadın, olayı fark eder etmez avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
“Şantaj Videosu” İddiası
Y.B., olayın ardından savcılığa sunduğu dilekçede, kendisine otel odasında çekildiği iddia edilen bir videonun gönderildiğini belirtti. Söz konusu videoda, bilinci kapalı halde göründüğünü söyleyen Y.B., şikâyetini geri çekmesi yönünde tehdit mesajları aldığını öne sürdü.
Kamera Kayıtları Silinmiş
Olayın yaşandığı iddia edilen oteldeki güvenlik kamerası kayıtlarının silindiği ve otele yapılan kimlik kaydının bulunmadığı ileri sürüldü. Y.B., otel sahibinin şüpheliyle yakın ilişkisi olduğunu ve bu durumun “delil karartma şüphesi” yarattığını söyledi.
Savunma: “Rızası Vardı”
Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan K.H., suçlamaları reddetti. İş insanı, “Cinsel birliktelik karşılıklı rıza ile gerçekleşti” savunmasında bulundu.
Kamuoyunda Tepki Büyüyor
Kadın hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, dosyanın uzun süredir ilerleme göstermemesine tepki gösterdi. Sosyal medyada #MersinAdaletİstiyor etiketiyle yapılan paylaşımlar, adaletin hızla tecelli etmesi çağrısında bulundu.
“Adaletin Yerini Bulmasını İstiyorum”
Y.B., yaşadığı süreçte psikolojik destek aldığını ve tüm zorluklara rağmen adalet arayışını sürdürdüğünü söyledi:
“Korkmuyorum, sadece adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ben sustukça başkalarının da zarar görebileceğini biliyorum.”
Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmanın önümüzdeki günlerde yeni bir aşamaya geçip geçmeyeceği merak konusu.

Mersin’in Mezitli ilçesi, kamuoyunda geniş yankı uyandıran çarpıcı bir rant iddiasıyla çalkalanıyor. Değeri milyonlarla ifade edilen bir arazinin, imar oyunlarıyla yüz milyonlarca liralık bir ranta dönüştürülme girişiminin haberleştirilmesi, olayı ortaya çıkaran gazetecileri hedef haline getirdi. Ölüm tehditlerine varan olaylar zincirinde gözler, adı skandala karışan CHP’li Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’e çevrildi.
Vatandaş İhbarı Dev Rantı Engelledi, Gazeteciler Hedef Oldu
Mersin’in en değerli bölgelerinden Mezitli’ye bağlı Kuyuluk Mahallesi’nde yer alan ve orman vasfı taşıdığı belirtilen zeytinlik bir arazinin, 200 milyon liralık bir rant kapısına dönüştürülme planı, gazeteciler ve duyarlı kamu kurumlarının müdahalesiyle son anda engellendi. Gazeteci Ender Can Kayıhan’ın ulaştığı bilgi ve belgelere göre, yaklaşık 7.500 metrekarelik tarım arazisi, 1 milyon TL gibi bir bedelle el değiştirdikten sonra, imar düzenlemeleriyle değerinin 200 milyon TL’ye çıkarılması hedeflendi.
Ancak bölge sakinlerinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı şikayetler, süreci durdurdu. Orman Genel Müdürlüğü’nün devreye girmesiyle tapunun hukuki durumu sorgulanmaya başlandı ve işlemler askıya alındı. Bu kamu yararını gözeten ifşanın bedeli ise ağır oldu. Gazeteci Kayıhan, 24 Haziran 2025 tarihinde saat 17:08’de uluslararası bir numaradan aranarak tehdit edildi. Telefonda kendisini “Fırat Çelik” olarak tanıtan şahıs, “Bu işin ucu bize dokunuyor, seni Mersin’de bulup öldüreceğim,” sözleriyle açıkça ölüm tehdidi savurdu. İddialara göre arayan şahsın, haberde ismi geçen iş insanı Şeref Ferit Özmen ve Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer ile bağlantısı bulunuyor.
“Bu Sadece Bana Değil, Kamuoyunun Haber Alma Hakkına Saldırıdır”
Aldığı tehdidin ardından derhal Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran Kayıhan, can güvenliğine yönelik herhangi bir olumsuz durumda sorumluların Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, iş insanı Şeref Ferit Özmen ve kendisini arayan Fırat Çelik olacağını belirterek şikayetçi oldu. Kayıhan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Kendisini kamu otoritesinin üzerinde gören karanlık yapıların gazetecilere gözdağı vermesi, ülkemizin demokratik değerleri adına endişe verici. Bu sadece şahsıma değil, kamuoyunun haber alma hakkına yapılmış bir saldırıdır.”
Tehditler Yalnızca Kayıhan ile Sınırlı Değil
Bu skandalda tehdit edilen tek gazeteci Ender Can Kayıhan değil. Daha önce konuyu gündeme taşıyan Tanık Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Beycan Üçkardeş, katıldığı bir televizyon programında başına gelebileceklerden doğrudan Başkan Tuncer’i sorumlu tutacağını belirtmişti. Benzer şekilde, İz Haber’in sahibi ve eski DHA büro şefi Ali Ekber Şen de, Başkan Ahmet Serkan Tuncer’in kamuoyuna yansıyan boşanma sürecini ilk haberleştiren isim olması sebebiyle sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri almıştı.
Başkan Tuncer’in Adı Farklı İddialarla da Gündemde
Soruşturmanın kilit isimlerinden Başkan Tuncer, yalnızca arazi skandalıyla değil, özel yaşamıyla ilgili iddialarla da gündemdeki yerini koruyor. Tuncer’in, eski eşi Seçil Tuncer tarafından evinde belediye personeli E.Ö. ile yakalandığı ve bu olayın görüntülerle belgelenmesi üzerine çiftin tek celsede boşandığı öne sürülmüştü. Başkan Tuncer bu konuda sessizliğini korurken, Seçil Tuncer’in avukatı iddiaları doğrulamıştı.
Soruşturma Derinleşiyor, Gözler Savcılıkta
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma devam ederken, Gazeteci Kayıhan, Mezitli Belediyesi tarafından verilen tüm imar izinlerinin ve iş insanı Şeref Özmen’in belediyelerdeki bütün proje ve ruhsatlarının yeniden incelenmesi gerektiğini vurguladı. Mersin’de üç gazetecinin art arda tehdit edilmesi, kamuoyunda büyük bir baskı oluştururken, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı nezdinde de konunun takipçisi olunacağı belirtildi. Demokratik bir hukuk devletinde basının özgürlüğü ve gazetecilerin can güvenliği için atılacak adımlar merakla bekleniyor.
Mersin’in Mezitli ilçesinde, kamuyu büyük bir zarara uğratma potansiyeli taşıyan devasa bir rant girişimi, bir vatandaşın Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı ihbar neticesinde son anda engellendi. Nitelik olarak orman arazisi olan bir mülkün değerinin, sadece altı aylık bir zaman diliminde 200 katına çıkarılması hedeflenirken, resmi makamların müdahalesi bu plana “dur” dedi.
1 Milyon TL’lik Arsa Nasıl 200 Milyon TL Oldu?
Olayların odağında, Mezitli’nin Kuyuluk Mahallesi Fatih Mevkii’nde bulunan 7.500 metrekarelik bir arazi bulunuyor. İddialara göre, bu arazi 27 Temmuz 2024 tarihinde V.G. isimli bir şahıs tarafından Orman Bölge Müdürlüğü’nden 1 milyon TL bedelle satın alındı. Resmi kayıtlarda “zeytin bahçesi” olarak görünmesine karşın, üzerinde tek bir zeytin ağacı dahi bulunmayan arazi, el değiştirmesinin hemen ardından şaşırtıcı bir değerlenme sürecine girdi.
Tanık Haber Gazetesi’nden Beycan Üçkardeş’in kamuoyuna duyurduğu özel habere göre, söz konusu arazi, bu işlemden yalnızca altı ay sonra Mezitli Belediyesi tarafından imar planına dahil edilerek 0.60 emsal yoğunlukla yapılaşma izni verildi. Bu imar kararının ardından arazinin satış fiyatının tam 200 milyon TL gibi astronomik bir rakama ulaştığı öne sürüldü.
Vatandaş İhbar Etti, Satış İptal Edildi
Arazideki bu olağandışı ve şüphe uyandıran değer artışını fark eden duyarlı bir vatandaş, durumu CİMER üzerinden yetkili makamlara bildirdi. Başvuru üzerine harekete geçen Orman Genel Müdürlüğü, CİMER aracılığıyla verdiği resmi cevapta, söz konusu satışa dayanak olan “Tapu kayıtlarının hukuki kıymete haiz olmadığı” tespitini yaparak, satış işleminin iptal edildiğini açıkladı.
Savcılık Soruşturma Başlattı, Gözler Belediyede
Bu gelişmelerin ardından Mersin Cumhuriyet Savcılığı, konuya ilişkin geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Savcılık, tapu kayıtlarını, imar sürecini ve alım-satım zincirini detaylı bir şekilde incelerken, kamuoyunun en çok merak ettiği konu ise Mezitli Belediyesi’nin bu imar değişikliğini hangi gerekçelerle ve nasıl onayladığı oldu.
İçerisinde tarımsal bir nitelik barındırmayan arazinin bu kadar hızlı bir şekilde imara açılması ve değerinin yüzlerce kat artması, belediyenin denetim mekanizmalarındaki olası zafiyetlere dair ciddi soru işaretleri doğurdu. Uzmanlar, bu tip işlemlerin imar rantı yoluyla ciddi kamu zararlarına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Vatandaş Denetiminin Önemi ve Başkanın Sessizliği
Yaşanan bu olay, kamu kaynaklarının korunmasında vatandaş denetiminin ve ihbar mekanizmalarının ne denli hayati bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne serdi. CİMER’in etkin müdahalesi, milyonlarca liralık bir rant oyununu başlamadan bitirdi. Konuyla ilgili Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’in süregelen sessizliği ve herhangi bir açıklama yapmaması ise dikkat çekiyor.
Mersin kamuoyu, şimdi bir yandan savcılık soruşturmasının sonuçlarını, diğer yandan da Mezitli Belediyesi’nden gelecek açıklamaları bekliyor. İddiaların doğruluğu yargı kararıyla netleşecek olsa da, olay şimdiden toplumda geniş bir yankı uyandırmış durumda.
Mezitli Marvelous Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Genel Kurul’da, kooperatifin mevcut müdürü Veysel Metli, üyelerin tam desteğiyle tek aday olarak başkanlık koltuğuna oturdu.

2019 yılından bu yana önemli bir üye artışı yaşayan Kooperatif, 2025 yılı itibariyle 2000 üyeye ulaşarak, Mersin’in en büyük esnaf kooperatiflerinden biri haline geldi. Veysel Metli’nin başkanlık için aday olmasının ardından, kooperatif üyeleri, mevcut yönetimin ve başkan adayı Metli’nin kooperatifin geleceği için büyük bir vizyona sahip olduğuna inanıyor.

Genel Kurul’a AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı ve Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer gibi önemli isimlerin yanı sıra çok sayıda oda derneği ve esnaf temsilcisi de katılım gösterdi. Ancak en dikkat çekici anlar, başkanlık görevini devralan Veysel Metli’nin yaptığı konuşmada yaşandı.

Metli, önceki başkan Bünyamin Önel’e olan vefasını, salondaki katılımcılara gösterdiği anlamlı bir fotoğrafla ifade etti. Barkovizyondan Salona fotoğrafı yansıtılan Merhım Bünyamin Önel’in resmi duygusal anlar yaşattı. Mezitli Belediye Meclis Üyesi Ali Doğaner’in dua vererek fatiha okuduğu merhum Bünyamin Önel esnafların anmalarıyla tamamlandı.

Başkan Veysel Metli, “Bünyamin Önel’in ardından devraldığım bu bayrağı, onun izinden giderek, en iyi şekilde taşıyacağım” dedi. Esnafın karşılaştığı sorunlara çözüm bulmak için her türlü çabayı göstereceklerini belirten Metli, “Bünyamin Önel’in esnaf camiasına kattığı değerleri unutmayacağız. Onun bıraktığı mirası daha da büyütmek, Mezitli esnafını daha güçlü kılmak için gece gündüz çalışacağız” diye konuştu.

Veysel Metli’nin göreve başlamasıyla birlikte, Kooperatifin hizmet kalitesinin daha da artması ve esnafın sorunlarının çözümü noktasında yeni adımlar atılması bekleniyor. Kooperatifin gelecek dönemdeki yönetimi, hem yerel esnafa hem de Mersin ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor.
