34,6350
2.940,42
9.639,77
Oğlunun ölümünden sonra geçen yaklaşık 50 gündür Mersin’de adalet arayışını sürdüren baba Hasan Gül ve aile fertleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılı kutlama programına katılmak üzere geldiği Ercan Havaalanı girişinde karşıladı.
Acılı aile fertleri üzerinde Alican Gül’ün fotoğrafının olduğu ve ‘Sayın Cumhurbaşkanım, yardımlarınızı rica ediyoruz. Oğlum Alican Gül ihmal sonucu öldü’ dövizleri açtı.
Kısa süren eylemi gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, verdiği talimatla baba Hasan Gül ile Ercan Havaalanı’nda kısa süre görüşüp taleplerini içeren mektubu aldı.
Günlerdir adalet arayışı için Mersin’de bulunan baba Hasan Gül, “Sayın Cumhurbaşkanımız beni kabul ederek dinlediği için çok teşekkür ederim. Ben oğlum korkunç bir ihmal sonucu hayatını kaybetti. Suçluların cezalandırılmasıyla adaletin yerini bulması için çaba gösteriyorum. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanımıza ulaştım. Oğlumun ölümünden sorumlu Dr.Doğan Erkal’ın hak ettiği cezayı alması için ömrümün sonuna kadar çaba göstereceğim. Gencecik oğlumu hayatının baharında bizden kopardı. İnanıyorum adalet er geç yerini bulacaktır” dedi.
İŞTE O MEKTUP: SAYIN CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A
“Oğlum Ali Can Gül, 05/06/2024 tarihinde Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi’ne mide balonu taktırmak için gitmiştir. Söz konusu işlemin yapılmasından önce kişinin vücudunun bu isleme uygun olup olmadığının tespiti için bir takım tahlil ve tetkiklerin yapılması ve mide balonunun doğru bölgeye yerleştirilmesi için işlemin endoskop cihazı eşliğinde yapılması gerekmektedir. Ancak Doktor Doğan Erkal, tarafından herhangi bir tahlil ve tetkik yapılmaksızın oğlumu isleme almış ve bozuk endoskopi cihazı ile işlem yaparak balonu gelişigüzel yerleştirmiştir. Mide balonunun oğlum Ali Can Gül’ün nefes borusuna yerleştirilmesi nedeni ile oğlum nefessiz kalmış ve 1-2 dakika içerisinde vefat etmiştir. Bu olay nedeni ile Mersin Cumhuriyet Başyaverliğinin 2024/39917 Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatmıştır. İşlem öncesi ve işlem sırasında uyulması gereken hijyen kurallarına uyulmayarak işlem yapılmış olup oğlum Alican Gül hastaneye gittiği kıyafetleri ile isleme alinmiş olup Doktor Doğan Erkal’da işlemde hijyene yönelik herhangi bir kıyafet giymeyerek günlük kıyafeti ile isleme başlamıştır. Doktor Doğan Erkal tarafından 05/06/2024 tarihli epikriz raporunda, isleme ANESTEZI UZMANI, anestezi teknikeri ve hemşire eşliğinde başlandığı belirtilmiş ise de kamera görüntüleri ve dosya kapsamında alman ifadeler ile anestezi uzman yokluğunda isleme başlandığı, anestezi uzmanının oğlumun kalp atışları durduktan sonra işlem odasına gittiği ortaya konulmuştur. Bu durum, doktorun düzenlemiş olduğu belgenin sahte olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca mide balonu takma işleminin yapıldığı odada işlem esnasında kullanılması gerekli olan ekipmanlar da bulunmamaktadır. Nitekim kamera kayıtlarında görüldüğü üzere; ilk yârdim çantası, oksijen tüpü, oksijen cihazı ve kalp ritim cihazı sonradan işlem odasına taşınmıştır. Oğlumun nefessiz kalarak kalbi durmuş olmasına rağmen bu durumda verilmesi gereken mavi kod verilmemiştir. Sonrasında oğlum ameliyata alınmış, anjiyo işlemi yapılmış ve kardiyolog Aytaç Vural tarafından kalp pili takılmıştır. Zaten mide balonu takma işlemi esnasında vefat etmiş olan oğluma yapılan bu işlemler yalnızca sorumluluktan kurtulmaya yönelik olarak ölüm nedeninin farklı gösterilmesi amacı ile yapılmıştır. Yani kalbe yönelik müdahaleler zaten hayatta olmayan bir kişiye karşı gerçekleştirilmiştir. Sonrasında oğlum morga kaldırılmıştır. Ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılması amacı ile oğlum morga kaldırılmıştır. Morga kaldırılan oğluma mide balonu takma işlemini yapan Doktor Doğan Erkal yanında hemşire ile birlikte birkaç defa morga giderek işlem yapmıştır. Doktor Doğan Erkal ve beyanı alınan diğer kişiler tarafından morgda oğluma endoskopi işlemi yapıldığı beyan edilmiştir. Bunun yan sıra, işlem bedeli olan 30.000,00 TL’nin hastaneye ödetilmeyerek Dr. Doğan Erkal’ın sekreteri olan Gözde Kural Yüsün’ün hesabına yatırılması istenmiş olup para oğlum tarafından bu hesaba gönderilmiştir. Bu kişilerin eylemi kamu dolandırıcılığı olup kamunun da zararına sebebiyet vermişlerdir. Oğlumun vefat ettiği 05/06/2024 tarihinden beri cenaze işlemleri dışında kalan tüm süreçte dosyayı yakından takip edebilmek amacı ile Mersin’de bulunmaktayım. Oğlumun ölümü ailemizde derin bir üzüntü yaratmış olup evimi, ailemi ve işimi bırakarak dosyayı takip etmek için Mersin’de bulunmam nedeni ile aile birliğimiz daha da fazla zedelenmektedir. Söz konusu olay, sosyal medyada da oldukça yankı uyandırmıştır. Ancak işlemi yapan kişilere yönelik herhangi bir işlem yapılmaması ve bu kişilerin hala hiçbir şey olmamış gibi islerine devam etmeleri vicdanimizi sızlatmaktadır. Bu durum yasadığımız mağduriyet her geçen gün artırmaktadır. İşlemlerin hızlandırması, adaletin bir an önce yerini bulması, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve ilgili birimlerin daha hızlı hareket etmeleri hususunda yardımlarınızı bekliyorum. LÜTFEN BIZE YARDIM EDIN.”